Ağaçtan üretilen evler, doğada bahçeli alternatif yaşam için, en doğal ve sağlıklı yapı seçenekleri arasında yer alıyor. Ancak doğru bölge ve iklim koşulları için doğru ağacın seçilmesi koşuluyla. İstanbul Ahşap’ın Kurucusu Mimar Metin Ölçer, iklim koşullarına uygun sertlikte ağaç seçimi yapılmadan ve ağaç uygun nem seviyesinde kurutulmadan üretilen ahşap evlerin sorun çıkaracağı uyarısı yaparak, “Ülkemizde ucuz diye tercih edilen çam, ahşap evde bizce yanlış seçim” diyor.

 

Ahşap evler, hava sirkülasyonuna olanak sağlayan yapısıyla “nefes alan evler” olarak bilinir. Bu açıdan doğadaki oksijeni kapalı mekana taşıması ve izolasyon özellikleri nedeniyle daha sağlıklı yapılar olduğu savunulur. Oysa ahşap evin sağlıklı ve sorunsuz bir yaşam alanına dönüşmesi için, ağaçtan imal edilmesi yetmiyor. Maliyet ve fiyat kaygısıyla, üretici ve tüketicinin üzerinde uzlaştıkları yanlış tercihler, doğada güvenli alternatif yaşam yerine hayal kırıklıklarıyla sonuçlanabiliyor.

 

Üretici tüketici daha ucuzda uzlaşınca kötü sonuç doğuyor

 

Tüketicinin “Şu metrekarede ev kaça çıkar?” önceliği ya da “Ağaçtan yapılan ev, bu kadar fiyat olur mu?” tepkisi ahşap ve kütük üreticilerinin ortak sorununa dönüşürken, rekabet ortamında başvurulan “kolaycı ve samimiyetsiz çözümler”, satış sonrası daha büyük sorunları beraberinde getiriyor. 20 yılı aşkın süredir doğanın dokusuna zarar vermeden, ahşap mimarisine hayat verme ideali ile faaliyet gösterdiklerini anlatan İstanbul Ahşap’ın kurucusu Mimar Metin Ölçer, “Ahşapta maliyete ve fiyata odaklanmak kötü ürüne razı olmaktır” vurgusu yapıyor.