DEKORASYON

Balkonlar kapanınca bahçe mobilyası içeri girdi
Balkon ve terasların kapatılmasının son dönemde çok yaygınlaştığını belirten Yunus Emre Bayraktar, bahçe mobilyasının kapalı alan mobilyasına dönüşmeye başladığını şöyle anlatıyor:
“Öncelikle cam balkonlar ülkemizde yaygınlaşan bir stil olmaya başladı. İnsanlar balkonlarını kapatıp yaşam alanlarına eklemeye başladılar. Özellikle pandemi döneminde evde çok fazla vakit geçirildiği için, bu süreçte insanlar buradaki konfor alanlarını daha genişletme ihtiyacı duydular. Bunun sonucunda biz bugün bahçe mobilyaları olarak başladığımız alanda, artık balkon ve teras da en azından bahçe kadar rağbet görür oldu. Hatta yaz sezonunun ortalarına doğru satışlarımızın çoğunun balkon ve terasa dönmesine sebebiyet veren bir unsur doğurdu. Ürünler arasında bununla ilgili bir farklılık var mı? Şu anda çok fazla ayrışan bir durum söz konusu değil. Mevcut bahçede kullanılan ürünlerin hane içerisine yerleştirilmesiyle devam ediyor. Çünkü hepsi kapalı balkonlar ya da kapalı teraslar değil. Hala da açık balkon ve teraslar devam ediyor."
Bahçe mobilyaları için en büyük risk güneş
Bahçe mobilyası adı altında sergilenen tüm ürünlerin kapalı balkon ve teraslarda rahatlıkla kullanılabileceğini, ancak açık alanda güneş altındaki ürün seçimine dikkat etmek gerektiğini ifade eden Yunus Emre Bayraktar, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Açık alanda kullanılan ürünler biz ikiye ayırıyoruz. Bir gölgede kalanlar bir de direkt açıkta kalan ürünler. Direkt açıkta kalan ürünlerin genel kondisyonu ve yetenekleri daha yüksek olmak zorunda. Gölgede kalanlarda güneş etkisi daha az olduğu için ki
orada bir artı parantez açıp şunu da belirtmek istiyorum. Biz genellikle yağmur, kar ve sudan, nemden, tozdan ürünün hasar göreceğini düşünürken bahçe mobilyalarındaki en büyük risk güneştir. Sebebi de şudur. Zaten ürünler yağmura karşı dışarıda olacağı için otomatik olarak engellenen bir sisteme sahip. İşte plastik ise suyla ilgili bir problem olmaz. Rattan örgülerde kullanılan plastik ya da alüminyum. Boyamasanız bile paslanan, korozyon gören bir şey değildir. Burada tek suyla ilgili canlı sıkıntı minderlerin kirlenmesi ya da üzerinde kullanılan ahşabın deforme olmasıdır. Dış mekanda kullanılan ahşaplar da zaten otomatik olarak dış mekan ağaçlarından seçilir. İşte minimum kestaneden başlar. Çam, ireko, tik şeklinde devam eder. Fakat güneş konusunda çok fazla bir engelleyici unsurumuz yok.
Kumaşlarımızda güneş koruyucu kullansak dahi belli bir süre sonra güneşle ilgili solmalar meydana gelebiliyor. Ahşap kısımlarda kurumalar ve çatlamalar meydana gelebiliyor. Onun haricinde rattan örgülerde, plastik menşeyli olduğu için yine kurumalar ve kopmalar meydana geliyor. Bunlarla ilgili farklı üretim teknikleri ve farklı koruma teknikleri mevcuttur. Bu koruma teknikleri içerisinde ahşaplarla ilgili bakım dediğimiz kısım, yani ahşabı yağlama kısmı söz konusu, tüketicinin bunu yapması gerekir. Rattan kısımlarda ise tüketicinin bir müdahalesi olamıyor. Ürünün tamamen üretildiği koşullar ve üretim tekniği, koruma teknikleri önemli. Şu anda Türkiye'de en sağlıklı olarak düşünülen Vintech koruma teknolojisi vardır rattanlarda. Bu rattanlara ekstra sürülerek ultraviole koruması sağlıyor.Çok az firmanın kullandığı bir teknoloji. Üzerinde mutlaka dış koruyucu etkenlerin olduğu ürünler tercih edilmeli. Gölge ve kapalı balkonlarda bunlar hiçbir fark yaratmaz. Fakat ürün dışarıya açıldıkça, yani balkonun önü açıldıkça, üstü açıldıkça ve ürün direkt bahçeye konuldukça veya verandaya, üstü açık bir alana konuldukça değerleri artmaya başlar. Yoksa normal kapalı bir cam balkonda, evimizin içerisinde kullandığımız bir koltuk takımını da kullanabilirsiniz.”
Sayfa 31