top of page

YAPI 

Konut Üretiminde, Vakit Nakit ve Net M² Avantajı

Gelenekler bazı durumlarda gelişmenin önüne duvar örüyor. İnşaat sektörü de bugün bu zorluğu yaşıyor. Evkon kurucu ortaklarından Sebahattin Karaarslan, bahçeli ev yaptırmak isteyen tüketiciler gibi, konut projesi yapan müteahhitlerin de, enflasyonist ortamda betonarmeden yapısal çeliğe yönelmeleri gerektiğini, böylece inşaat sürelerini dörtte bire indirip, tek muhatap ve baştan belli maliyetle 4 katı iş potansiyeli elde edeceklerini savunuyor. Tüketicilerin de kazancı bu işten kazancı, alan kaybı olmayan net metrekareli evler ve erişilebilir fiyatlar oluyor.

 

Deprem riski Türkiye’de kentsel dönüşüm baskısına yol açarken, geleneksel betonarme binaların ömrünün maksimum 40-50 yılla sınırlı olması, açmazı kısır döngüye dönüştürüyor. Üstelik inşa ve yaşam sürecinde iklim krizine yüksek bir katkı sağlayan bu binalardan, her yıkımdan sonra geriye imha edilmesi olanaksız, moloz dağları kalıyor.

Küresel ısınma ve sürdürülebilirlik kaygısı, Türkiye’de henüz inşaat sektörünün geleneksel alışkanlıklarını değiştirmeye yetmese de, ekonomik koşullar, tıpkı elektrikli araçlara yönelişte olduğu gibi, inşaatta yeni arayışları zorlayıcı hale getirebilir. Özellikle de, deprem felaketi ile yaşanabilecek bir barınma krizi nedeniyle,  hızlı konut üretimi talebi bu kadar artmışken.

Evkon Prefabrike Çelik Yapı Çözümleri A.Ş.’nin kurucu ortaklarından Sebahattin Karaarslan, yüksek enflasyonun 1-2 yıl süren geleneksel şantiye sürecinde maliyetleri belirsiz hale getirdiğini vurgulayarak, “Müteahhitler, yapısal çeliğe geçtiklerinde, sabit maliyet avantajıyla aynı sürede işlerini dörde katlayabilirler” diyor.

Önce bilgi kirliliğini gidermek gerekiyor

Prefabrik ve yapısal çeliğin, Türkiye’nin iki önemli derdi deprem ve enflasyon karşısındaki avantajlarından yararlanmak için önce bilgi kirliliğini ve yanlış algıyı düzeltmek gerektiğini belirten Evkon Kurucu Ortağı Sebahattin Karaarslan şunları söylüyor:

Sayfa 21

bottom of page